Loading...
Skip to Content

THE PORTAL FREKANS

Varoluşla Gelen Frekansla Yeniden Dengelen

Image description
Image description

BioFeedBack Tarihi

BioFeedBack kavramının uzun bir geçmişi vardır. Çeşitli kültürler ve tıbbi uygulamalar, binlerce yıl boyunca bu yöntemi kullanmıştır. Yüzyıllar boyunca bilim insanları ve tıp uzmanları, vücudu daha iyi anlamak ve doğal dengeleme süreçlerini teşvik etmek için elektriksel uyarıları kullanarak alana önemli katkılar sağlamıştır.

MS 46
MS 46 Antik Yunan'da doktorlar Largus ve Dioscorides, kliniklerde elektrikli yılan balıklarının yaydığı uyarıları kullanarak ayak banyoları ile ağrıyı hafifletmiş ve kan dolaşımını dengelemişlerdir. Elektrik akımlarının dolaşım üzerindeki olumlu etkilerini belgelediler. Bu etkiler, dolaşım bozuklukları, nevralji, baş ağrıları ve artrit gibi rahatsızlıkların tedavisinde kullanılmıştır.
1920-1960
1920-1960'lar Royal Raymond Rife, Nikola Tesla ve Neal Miller gibi çok sayıda bilim insanı, biyolojik geri bildirim üzerine kapsamlı araştırmalar yapmışlardır. 1929'da George Lakhovsky, "Hayatın Sırrı" adlı kitabını yayınladı ve şu sonuca vardı: Hücreler, belirli bir frekans aralığına maruz kaldığında direnç, kapasitans, endüktans ve rezonans yeteneğine sahiptir.
1950
1950'li yıllarda Dr. Reinhold Voll, öncü elektriksel reaktivite araştırmalarına imza attı. Cilt direncindeki değişiklikleri ölçerek, akupunktur noktalarının vücudun potansiyel olarak zararlı maddelere elektriksel olarak tepki verdiğini keşfetti.
1700
1700'lerde Avrupalı hekimlerin çoğu, çeşitli tıbbi durumları tedavi etmek için elektrostatik elektrik akımlarını kontrollü bir şekilde kullanıyordu. Bu akımlar, ağrı, travma ve dolaşım bozuklukları dahil birçok rahatsızlık için uygulanıyordu. Hatta Benjamin Franklin bile ağrı yönetimi için elektrostatik makineler kullanılmasını önermiştir. Bu süre zarfında, Kratzenstein statik elektriğin etkilerini özetleyerek, hastalıklara karşı başarılı bir şekilde nasıl kullanılabileceğini gösterdi. İtalya'da Profesör Galvani ise elektriğin kas hareketleri üzerindeki etkileriyle ilgili anatomik deneyler yapıyordu.
1840-1860
Galvani'nin deneyleri, galvanik akımların kullanımına yol açtı. Bu süreçte, İngiltere'nin ilk elektrikli terapi departmanı, Dr. Golding Bird'ün yönetiminde Guy’s Hastanesi'nde kuruldu. 1860'da, faradik stimülasyon adı verilen bir tür elektriksel stimülasyon terapisi ortaya çıktı. Bu terapi, belirli frekans ve elektriksel yoğunluk kullanarak kasları veya sinirleri uyarmak amacıyla geliştirildi.
1891-1908
1891'de Nikola Tesla, yüksek frekanslı akımların tıbbi kullanımını ana hatlarıyla belirledi ve bu, uzun dalga, kısa dalga ve mikrodalga diatermi cihazlarının öncüsü oldu. Bu cihazlar, ısı kullanarak derin vücut dokularında iyileşmeyi teşvik etmek ve ağrıyı hafifletmek amacıyla kullanıldı. Von Berndt, Von Priess ve Von Zeyneck, 1908'de yüksek frekanslı dalga formlarının eklem hastalıklarının tedavisinde nasıl kullanıldığını anlatan bir makale yayınladılar.
1959
1959 yılında Nobel Kimya Ödülü, polarografinin keşfi ve voltametri analiz yöntemlerinin geliştirilmesi nedeniyle Jaroslav Heyrovsky'ye verildi. Bu yöntem, tüm kimyasal türlerin (iyonlar veya moleküller) enerjisel bir imzaya sahip olduğu voltametrik alanı kapsar.
1970
1970'lerde, Transkutanöz Elektriksel Sinir Stimülasyonu (TENS) ağrı yönetimi için uygulanabilir bir yöntem olarak Amerika'nın Gıda ve İlaç İdaresi (FDA) tarafından kabul edilmiştir. Bu dönemde birçok Amerikan şirketi TENS cihazları üretmeye başlamıştır. Ayrıca, 1970'ler, ilk kalp pilinin geliştirilmesiyle de önemli bir dönem olmuştur.
1980
1985 yılında Robert O. Becker, "Vücut Elektriği" adlı çığır açan kitabını yayınladı. Bu eser, insan vücudunun anlaşılmasında yerleşik mekanizmalara meydan okuyan bir çalışmadır. Becker, araştırma bulgularıyla iyileşme sürecine ve vücudun işleyişindeki elektrik akımlarının hayati rolüne ışık tutmuştur. Üç yıl sonra, 1988'de, Voll elektro-akupunktur cihazını keşfetti ve bu cihaz FDA tarafından kayıt altına alındı. Cildin tek boyutlu direnç ölçümüne rağmen, bu cihaz, vücudun elektriksel yapısını anlamada önemli bir adımdı.

1989 yılında FDA, biofeedback Xrroid'i tescil etti. Bu üç boyutlu cihaz, voltametriyi hem gönderip hem de ölçerek vücudun elektrik sinyallerini doğru ve kapsamlı bir şekilde değerlendirme imkanı sağladı. QX WORLD tarafından üretilen bu yenilikçi teknoloji, biyolojik geri bildirim alanında ileriye doğru büyük bir atılımı temsil ediyor ve daha fazla gelişmeyi mümkün kılıyor.
2010-Günümüz
Son yıllarda, teknoloji ve bilişimdeki gelişmeler, daha gelişmiş biyogeribildirim cihazlarının ve biofeedback'in sanal gerçeklikle entegrasyonunun geliştirilmesine olanak tanıdı. Bu durum, EEG'yi kullanarak beyin dalgaları üzerinden gerçek zamanlı bilgi sağlayan ve bireylerin kendi kendilerini düzenlemeyi öğrenmelerine yardımcı olan nörofeedback gibi yeni biofeedback biçimlerinin yaratılmasına yol açtı.

Biofeedback artık spor ve sağlık performans eğitimi, stres yönetimi ve meditasyon gibi çeşitli uygulama alanlarında da kullanılmaktadır. Biofeedback'in faydaları giderek daha geniş çapta tanındıkça, bu değerli araç sağlık ve refahı iyileştirmek için daha da yaygınlaşmaktadır.
Genel Bakış
Biyolojik geri bildirimin tarihi, insanın beden-zihin ve ruh bütünlüğünü anlama arzusunun bir kanıtıdır. Vücudun doğal gücünden yararlanarak iyileşme ve kendini geliştirme süreçlerini destekleyen bu alanda, birçok bilim insanı, mucit ve uygulayıcı yüzyıllar boyunca katkıda bulunmuş ve geleceğin tıbbı ile insan refahı için umut vaat eden bir teknolojinin geliştirilmesine öncülük etmiştir.

‘Frekansın Gücü’ İle Yaşamını Dengele ve Dönüşümünü Başlat!